12 Nisan 2012 Perşembe

Şansında Böylesi...!


Gazi üniversitesi bahar şenlikleri için,güzel bir mayıs ayında davet aldım.Yaptığımız işin en güzel taraflarından birisidir,konserlerde bulunmak.Üstelikte bu konserler,üniversite gençleriyle ise ,başka bir keyiflidir.
Aldığım bu davet üzerine,Ankara'ya gidecektim.Tek başıma ,solo performans olarak katılacağım bu konsere,şahsi arabamla gitmek yerine ,Harem'den saat başı kalkan Ankara otobüslerini tercih ettim.Sabah erken bir saatte uyandım ve arabamla Harem'in yolunu tuttum.Arabamı otoparka bırakıp,gitarımı sırtlayıp,Ankara'ya giden otobüs firmalarını gezdim.Tabi ki ilk önceliğim,en çabuk kalkacak

Devamını okuyun...>>

2 Nisan 2012 Pazartesi

Kendimize İnandırdığımız Masallar

Masallar...Küçükken,annemizden dinlediğimiz ve kahramanlarını hayalimizde canlandırdığımız,belki de, hiç kafamızda kurduğumuz gibi olmayan masallar.
Günlük hayatımızda tanıdığımız o kadar fazla insan var ki,o masallarla yaşayan,üstelik de bunların, aslında hiç olmadığını bilmelerine rağmen,çevresine öyle sunan,hatta kendilerinin bile inandığı masallar.
İşim gereği,bir günde yüzlerce insan karşısında olduğum ve diyaloğa girdiğim için bir süre sonra, devamlı gelen çehreleri tanımaya ve hikayelerini de öğrenmeye başlıyor insan.Şöyle bir düşündüğümde,olmasını istediği şey uğruna ya da elit-kültürel bir kimlik sergilemek adına,oturduğu yer konusunda ,mesleği konusunda,okuduğu okul konusunda ,ailesiyle ilgili detaylar konusunda ,masal uydurup,yalanlar söyleyen örneklerle sıkça karşılaşmışım.Ve hemen  "Kendimize inandırdığımız masallar" yazısının asıl anlatacağı ,gerçek bir hikaye gelir aklıma ve kalemim başlar anlatmaya.
Müzisyenlerin ,dinleyicileri vardır ve dinlemeye gelenlerin içinde,müzik dinlemenin yanında,vitrindeki adama hayranlık duyan,içten içe duygusal bir şeyler besleyen,bunu platonik yaşayan,kimi zaman da elde etmeye çalışan örnekler vardır.Bu bireylerin,o çabalarının içinde,elbetteki masalları vardır.


Devamını okuyun...>>